Biraz önce uykusu kaçmış ve facede avare avare dolaşırken ekranıma sitenizle ilgili bir bilgi notu düştü. Uzun zamandır girmemiştim ve linki tıklayarak biraz nostalji yapayım dedim. İçimden birşeyler karalamak geldi.
Hocam mı, abim mi, babam mı, büyüğüm mü yoksa hayatta değer verdiğim ender insanlardan biri mi diyeyim bilemedim ama bildiğim tek şey, sizi çok seviyorum her ne kadar bana kızgın olup telefonlarıma çıkmasanız da. Biliyorum er yada geç bana siniriniz geçecek ben yine sizin küçük kızınız olucam. Biliyorum dayanamazsınız uzun süre, o kalpsiz gibi gözüken ama içinde el değmemiş hazine saklı benim canım hocam dayanamaz...Ve yaptığım eşekliğe kızmakta da haklısınız ama ne işime ne eşime ne de çocuğuma yeterince zaman ayıramıyordum. Tüm ikazlarınıza rağmen önce işten, sonra eşimden ayrıldım. O an, yaptığımın doğru olduğuna inanıyordum. Belki de düşünmek için bir vesile oldu, doğrusuyla yanlışıyla.
İşimden geri aradılar ve tekrar aynı yerde işe başladım, eşimle tekrar barıştım ve daha huzurlu ve mutluyum. Sanki hayatımda bir geçici dönem vardı ve ne duydum ne yaşadım nede hissettim. Hep söylediğiniz gibi, bunlar her insanda olur mu bilmem ama ayrıldıktan sonra eşimle konuşmuş ve ona beklemesini ve çocukça bir şey yapmamasını söylemişsiniz. Bazen falcı yada okunmuş olduğunuz düşünüyorum.